tatlı tatlı

Turkish-English Translation

  1. Adverb gently
  2. Adverb pleasantly
  3. Adverb softly
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

canı tatlı
fond of comfort
canı tatlı
afraid of disturbances
tatlı hava
mild air
tatlı özsu
honeydew
tatlı şaka
pleasantry
(konsantre meyve suyundan yapılmış) bir tür tatlı içecek
cordial
(şarap) tatlı
sweet
(ses , renk) tatlı
mellow
(ses, sözler, vb) bal gibi tatlı
mellifluous Adjective
(sözcükler , iltifatlar , vb) tatlı
honeyed
acı tatlı
bitter and sweet
aşırı tatlı
syrupy
çikolata ile yapılan bir tür tatlı
truffle
çok tatlı
saccharine
hayatın acı ve tatlı tarafları
sweet and sours of life Noun
hayatın tatlı tarafları yanında acı taraflarına da katlanmak
to take the rough with the smooth Verb
hem tatlı hem de ekşi lezzeti olan
sweet and sour
ilaca karıştırılan tatlı sıvı
julep
kandırıcı ve tatlı dilli kimse
smoothie
muhallebi türü tatlı
pudding
oldukça tatlı
sweetish
tadı hem acı hem de tatlı olan
bitter sweet
tatlı
agreeable
tatlı
soft
tatlı
sociable
tatlı
quiet
tatlı
gentle
tatlı
pleasant
tatlı
dulcet
tatlı
amiable
tatlı
lovely Adjective
tatlı
nice
tatlı
genial
tatlı
mild
tatlı
gorgeous Adjective
tatlı
sweet
tatlı
velvety Adjective
tatlı
sapo(u)rous
tatlı
savoous
tatlı
sooth
tatlı
tasty
tatlı
all right
tatlı
confection
tatlı
confectionary
tatlı
delicious
tatlı
dolce
tatlı
flavo(u)rful
tatlı
fragrant
tatlı
honeyed
tatlı
zestful
tatlı
pudding Noun, Food-Kitchen
tatlı
dessert Noun, Food-Kitchen
tatlı (su
fresh
Tatlı Biber Diyarım
My Sweet Pepper Land Proper Name, Cinema
tatlı dil dökme
blarney
tatlı dil dökmek
to sweet-talk Verb
tatlı dil dökmek
to sweet talk Verb
tatlı dil dökmek
to soft soap Verb
tatlı dilli
candied
tatlı dilli
suave
tatlı dilli
soft spoken
tatlı düş
daydream
tatlı kaçık
screwball
tatlı kaşığı
dessert spoon
tatlı meltem
pleasant breeze
tatlı olmak
to sweeten Verb
tatlı patates
sweet potato Noun, Plant Species
tatlı paylama
gentle rebuke
tatlı şarap
sweet wine
tatlı şefkatlilik
honey
tatlı sesli
soft spoken
tatlı sesli
silvery
tatlı sesli kimse
warbler
tatlı şeyleri sevmek
to be fond of sweets Verb
tatlı söz
enticement Noun
tatlı söz
sugar
tatlı söz
endearment Noun
tatlı sözler
fair words Noun
tatlı sözler
sweet nothings Noun
tatlı sözlerle kandırarak bir şeyler elde etmek
to coax a secret out of sb Verb
tatlı sözlerle kandırmak
to jolly Verb
tatlı su
fresh water Noun
tatlı su balıkçılığı
fresh water fishing
tatlı su balıkçılığı
freshwater fishery
Tatlı su balıkçılığı (NACE kodu: 03.12)
Freshwater fishing (NACE code: A3.1.2) Noun, Trades-Professions
tatlı su kaynağı
fresh water supply Noun, Environment-Ecology
tatlı su levreği
perch
Tatlı su ürünleri yetiştiriciliği (NACE kodu: 03.22)
Freshwater aquaculture (NACE code: A3.2.2) Noun, Trades-Professions
tatlı sürpriz
pleasant surprise
tatlı taze kırmızı biber
pimento
tatlı ve kârlı iş
sweet job
tatlı ve şekerleme reyonu
sweet department
tatlı ya da baharatlı ince gözleme
crepe
tatlı yiyerek iştahını kapatmak
to spoil one's appetite by eating sweets Verb
vb ile yapılan bir tatlı
mincemeat
yemek sonrası yenilen tatlı
afters
yemek sonunda yenen tatlı
dessert
Turkish-English phrases from Zargan's own database

tatlı
Şeker tadında olan, içinde şeker bulunan, ... olan, ağıza hoş gelen